Çevre ve doğanın korunması hayati önemdedir, hep güncel ve önemli kalmalı. Günden güne zehirleniyoruz, ormanlar, doğal çevre yok ediliyor, doğal olaylar felakete dönüşüyor. Havayı, suyu özellikle toprağı kirletirsek biz de kirleniriz, hastalıklardan, felaketlerden kurtulamayız.

İnsan yaşamını sürdürmek için evler, fabrikalar yollar, gerekli araçlar yapacak, beton dökecek. Uygarlık geliştikçe ve nüfus arttıkça gereksinimler çeşitleniyor, çoğalıyor bunları karşılamak zorundasınız. Ama bilinçli, kar zarar hesabı yaparak, daha az zararlı bir biçimde. Ev gerekli, yapalım ama tarım alanlarına değil. Rüzgâr enerjisi panelleri kuralım ama ormanı keserek değil. Spor yapalım ama para için değil.

Birkaç önerim var:

Otomobil üretimini yarıya indir.

Golf sporunu, avcılığı yasakla.

Altının üretimini durdur önemli bir ticari araç olmasını engelle.

Silah üretimini durdur, savaşları engelle.

Nüfusun hızlı artışını engelle.

Plastik üretimini engelle.

Enerjiyi güneşten, rüzgârdan sağla, karbon ve nükleer enerjiyi kullanma.

Şaşırdınız değil mi? Şaşırmayın hep para, hep kar diyen sistem kimi gereksiz şeyleri dayatıyor. Her şeyi para görüyor, paraya çevirmeye çalışıyor. İlerisini düşünmeden daha çok al, daha çok üret daha çok kar et, ihtiyacın olmasa bile daha yenisi çıktı, eskisini at yenisini al diyor. Evler giyilmemiş giysilerle, kullanılmayan eşyalarla dolu iken.

Daha çok kimyasal kullanıyor, tarım ilacı üretiyor, daha çok hastalan, daha çok ilaç kullan diyor. Kullan ki ben daha çok para kazanayım. İnsanları, ulusları birbirine düşman edeyim, savaştırıp silah satayım. Sistem bu değil mi?

İşin ciddiyetini anlamak için bir örnek: 250 gramlık pamuklu bir tişörtün üretiminde 2700 litre su kullanılıyor.  Daha karmaşık, büyük ve teknolojik olanlarını saymıyorum. Bir çift ayakkabı tasarruf edersen 13 ton suyun boşa akmasını engelliyorsun.

Çeşme Turizm Projesi’nde bakanın açıklamasına göre 13 adet golf sahası yapılacak. Alaçatı kıyılarında golf sahaları için toplamda 12 bin dekar alan ayrıldı. Binlerce dekar çim alanın korunabilmesi için yılda en az 10 milyon metreküp (on milyon ton) su harcanacak. Su sıkıntısı çeken yarımada için faydasını zararını varın siz hesaplayın.

Bile bile yapılan yanlış işler var. Çok matah bir şey gibi güçlü deterjanlar, boyalar, kimyasalların reklamı yapılıyor. Bunlar insan sağlığı yanında çevreye de onulmaz yaralar açıyor. Deterjan daha az etkili olsun, boyanın sihirli marifetleri olmasın ne olur?

İlk bakışta öneriler, çözüm yolları olanaksızmış gibi gelebilir. Tabi ki yılların, yüzyılların birikimi sorunlar bugünden yarına çözülemez. Algıların reklamların büyüsüne kapılmadan ne yaptığını neye hizmet ettiğini bilmek, doğru-yanlış mantığını kurabilmek önemli. “Binlerce kilometrelik yol bir adımla başlar”.

Bugün dünyanın nüfusu 8 milyar. Eğer 4 milyar veya 16 milyar olsaydı nasıl olurdu? “Daha çok çocuk yapın” diyenler neyin hesabını yapıyor? Plansız çoğalanlar dünyanın en sorunlu ülkeleri.

Günlük acil durumlar, geleceğe dair planlar yapmamızı, önemli temel konuları görmemizi engelliyor. Tek ağacın derdine düşmüşken öte yanda orman yok ediliyor haberimiz olmuyor.

Geçen hafta otomobil konusunda biraz ayrıntıya girdim. Savaş, göç vb konularda da elverdiğince ayrıntılara gireceğim.

Güzel günlerde görüşmek dileğiyle.