Urla Felsefe Topluluğu’nun yayınladığı barış çağrısında,

“Felsefenin doğduğu topraklardan… Ege’nin karşı yakasına, aydınlanma Avrupa’sına, uzak doğu bilgeliğine, Amerika’nın yeni dönem felsefecilerine,  Ortadoğu halklarına, seslenen barış çağrısı,

Geçmişteki ve devam eden tüm savaşlara karşı!

SAVAŞSIZ BİR DÜNYA MÜMKÜN!

İnsanın insanı yok etmesi ilkelliği derhal SON bulmalı!

BAŞKA BİR DÜNYA MÜMKÜN…

Doğal kaynakları ele geçirmeye çalışma,

Diğer halklar üzerinde hâkimiyet kurmaya çalışma,

Gelişme potansiyeli olan kültürleri engelleme,

Tarafsız olmayan milliyetçi, dinsel ve hegemonik amaçlar,

Hedef coğrafyadaki halkları tamamen yok etme girişimleri SONLANDIRILMALI…

Yerküreyi paylaşmanın başka metotlarını da bulmak gerekiyor.

Küresel istilacılık, nesiller boyu devam eden milliyetsel kan davaları, dünyayı marjinal istekler ile yönetme politikaları, nerede duracağı, kimleri içine alacağı belli olmayan savaş ortamları ve savaştıranların dünyası…

Bunlar asla İnsanlığın ulaşması gereken hedefler olamaz ve olmamalı.

Böyle bir amaç gütmek “İlkellik“ olarak kabul edilmeli.

Öğretilmiş doğrularla donanmış yönetenlerin ve fanatik ideologların kararları ile savaş cephelerine sürülen gençlerin kıyımı SON BULMALI...

Yeryüzü yüz yılda bir oluşan farklı askeri paktlar ve işbirliklerine, bunlar arasında çıkan savaşlara sahne oluyor. 

İnsanoğlu, kısa ömründe bu gezegende daha iyi bir yaşam hakkına sahip olmalı…

Gelecek kuşakları, savaşçıl bir dünyada yaşamak zorunda bırakmak… Haksızlık… Kötülük ve ihanettir.

Alet yapmayı öğrendiği çağlardan itibaren savaşan insanlık, bu aydınlanma çağında,  savaşmak yerine erdemi, sanatı, bilim ve teknolojiyi, felsefeyi paylaşmalı.

Mevcut iletişim ve teknoloji çağında insanoğlu artık çok farklı hedeflere yönelmeli…

 

Hala devam eden; fanatizmden, hegemonik sübjektif amaçlardan kaynaklanan savaşların sona ermesi için, ülkelerin aydınları, bilim insanları ve barışseverler;

Aralıksız, usanmadan her türlü iletişim yolunu kullanarak savaşsız bir dünya için işbirliği yollarını aramalı...

Tüm dünyada insanlar ve özellikle genç insanlar savaşlara ve silah sanayiinin lordlarına karşı, protesto etmeli, bu kararları alanlar amaçlarını gerçekleştirme imkânlarından yoksun bırakılmalı…

Ve…. Birleşmiş Milletler bu duruma kesin ve net bir şekilde müdahale etmeli…

Birleşmiş Milletler’de yalnızca filozof ve bilimcilerden oluşan bir üst kurul oluşturulmalı…

Seçilmiş ve atanmış yöneticiler, dünyaya bakış açılarını değiştirme gücünü kendilerinde bulmalı.

Dünya, savaşlar devrinin kapandığı, yeni bir döneme geçmeli…

İnsanoğlu… Bu güzel mavi gezegeni hak ediyor…

Savaş tanrısı Mars istediğine ulaşmamalı.

Her insan aslında iyidir.

Yeter ki öğretilmiş doğrulardan kurtulabilsin, tarafsız olabilsin…

İnsanlık Tarihini, bir ihtiraslar tarihi olmaktan çıkarmak bu neslin insanlığa armağanı olabilir.

BAŞKA BİR DÜNYA MÜMKÜN…

YURTTA BARIŞ, DÜNYADA BARIŞ…

Felsefenin doğduğu topraklardan, Türkiye’nin batı kıyısında, İzmir Urla’dan sonsuza kadar barış dileklerimizle…” ifadeleri kullanıldı.