Önceden duyurulduğu gibi kamuoyunun dikkatini çekmek için 2 dakikalık bir konuşmayla eleştiriler ortaya kondu ve üç nokta ile açıklama sona erdi.

Urla ADD Başkanı Enver Karanfil, Urla ÇYDD Başkanı Sibel Bavli, Urla Eğitim İş Başkanı H. Cemil Doğru ile Eğitim İş İzmir 1 Nolu Şube Yönetim Kurulu Üyesi Sevim Kaya, Urla Kent Konseyi Başkanı Hadi Başman, Urla Esnaf Odası Başkanı Ahmet Birol Aydınhan, Urla TEMAD Başkanı Mustafa Büyüktarakçı başta olmak üzere birçok katılımcının katıldığı basın açıklamasını Urla Eğitim İş Bşk H. Cemil Doğru ile Eğitim İş İzmir 1 Nolu Şube Yönetim Kurulu Üyesi Sevim Kaya birlikte okudular.

Bsın açıklamasında “Yeni müfredat, ÖMK ve geçinemiyoruz konulu basın açıklaması olarak uzun uzun saatlerce konuşabiliriz. Ancak LABEP olarak zaten aylardır tüm çekincelerimizi, tüm platformlarda anlattık. Konuya duyarlı sizler ve sizlerin üyesi bulunduğunuz STK’lar, partiler de her gün tekrar tekrar anlatarak kamuoyunun; öğretmenler başta olmak üzere tüm eğitim çalışanlarının fikrine başvurulmadan gerçek eğitim sendikalarının, derneklerinin, vakıflarının görüşü olmadan öğretmenlerin maaş, atanma, tayin, liyakat, görevde yükselme, kategorize edilmesine çözüm bulmayan, tersine yaklaşımda olan Ulu Önder Atatürk’ün yeni nesli emanet ettiği öğretmenlerimizin sorunlarına çözüm bulmayan, hatta yeni sorunlar doğuracağı öngörülen, yüzbinlerce işsiz öğretmen sırada beklerken, aylardır öğretmen ataması yapılmayan bir Öğretmen Meslek Kanununu kabul etmiyoruz.

Laik ve bilimsel eğitimi, Atatürk’ü ve Cumhuriyeti yok sayan eğitim programının tekrar incelenip düzeltilmesini, bilimden, sanattan, spordan, cumhuriyetten, Atatürk’ten yana bir program istiyoruz. Her öğrencimizin eşit şartlarda eğitim aldığı, okulunda bir öğün yemeği, temiz suyu bulduğu, çocukların korunduğu bir eğitim bir modeli istiyoruz. Daha önce alınmış kararların uygulanmasını, verilen sözlerde durulmasını istiyoruz.

Biz LABEP olarak halkımızın beslenmesine, barınmasına, sağlığına, sporuna, sanatına, eğitimine yetecek bir maaş planlaması istiyoruz. Boğazımızdaki lokmadan değil affedilen vergilerden, ötelenen gelirlerden tasarruf edilmesini istiyoruz” ifadeleri kullanıldı.