Urla Limanı’nda Osmanlı donanmasına ait Süveyş’ten yeni dönmüş harita gemisi (meseha) Beyrut yatı ve Kınalıada gemisi vardı.

Osmanlı - İngiltere arasında savaş ilan edilmemiş dahi olsa İngilizler tüm denizlerin hakimi olarak bu gemilerin kendilerine teslimini istedi.

1 Kasım 1914 tarihinde İngiliz Scorpion ve Wolverin destroyerlerinin karasuyu ve hükümranlık alanı tanımaksızın icra ettikleri bu harekâtın diyalog safhasında, Beyrut ikinci komutanı Ahmet Rasim Barkınay’ın gemilerin teslimini reddetmesi üzerine gemilerimize ateş açılmıştır.

Kınalıada ve Beyrut yatlarının üzerlerindeki değerli malzeme ve personel sahile çıkarılmış, gemiler kaptanlarının planladığı şekilde düşmana teslim edilmeyerek yakılarak batırılmıştır.

Bu nedenle Urla İskele Denizcilik ve Kabotaj açısından çok önemli bir mevkidir.

Bu olayın yaşandığı yere, gemilerin malzemesini sahile taşınmasında görev alan Urlalı Bekçi Ali Fehmi Efendi’nin anıtı yapılmıştır.

Urla’nın savaşta kaderine terki, Uzunada’nın İngilizlerce işgali, Mavi Vatanın, Atatürk’ün Devletçilik anlayışının, kabotaj karasularının öneminin, donanmasızlıktan Yenikale’de hat mania savunması yapılanması, donanmaya sahip olmanın öneminin anlaşılması açısından Beyrut yatı takiben Foça Remorkünün Uzunada kurtarma harekatı; ülkemizin savunmasının mavi vatan dahil tüm satıhta olması gerektiğinin anlaşılması açısından büyük öneme sahiptir.

Urlalılar olarak bu anıtın temsil ettiği olayların iyi anlaşılması açısından, anıtımızın etrafında olayların, denizciliğin anlatıldığı ilave kitabelere ihtiyaç duyulmaktadır.

Bekçi Ali Fehmi anıtının etrafının düzenlenerek Türkiye ve Urla tarihinde bir dönüm noktası olan olayların kitabe olarak hazırlanarak yerleştirilmesini, vatanları uğruna şehit düşen tüm denizciler için 2025 yılında bir “Meçhul denizci” anıtı yapılmasını teklif ediyoruz.