Urla Cumhuriyet Meydanı’nda gerçekleşen tören Türk Kadınlar Birliği Urla Şubesi’nin çelenk sunmasıyla başladı.

Urla Belediye Başkanı Selçuk Balkan, Belediye Başkan Yardımcıları, siyasi partilerin ve sivil toplum kuruluşlarının temsilcileri ile vatandaşlar katıldığı törende Türk Kadınlar Birliği adına konuşan Pınar Yıldız Aydoğan, “7 Şubat 1924 tarihinde kurulan Türk Kadınlar Birliği’nin kuruluş amacı kadının siyasal haklarını elde etmesi ve sosyal yaşama eşit olarak katılmasının sağlanması idi. İlk Genel Başkanımız Nezihe Muhiddin’ in aşağıdaki sözleri bu mücadeleyi en iyi şekilde özetlemektedir:

“Biz Türk Kadınları, toplumsal ve siyasal yaşamda hak ettiğimiz yeri almak zorundayız. Önce Türk Kadınlarını bilinçlendirmeli ve eğitmeliyiz. Onlara daha fazla şey istemelerini ve bunlara nasıl ulaşacaklarını anlatmalıyız. Amacımız Türkiye’de kadın ve erkeğin toplumsal, ekonomik ve siyasal eşitliği olmalıdır.”

Türk Kadınlar Birliği önderliğinde kadınların mücadeleleri sonucu ,1926 yılında kabul edilen Medeni Yasa ile kadın toplum içinde kimliğini elde etmiş, 1930 yılında da kadınlarımız, belediye seçimlerinde seçme ve seçilme hakkını yasayla kazanmıştır. 1933 yılında kadınlar, köy ihtiyar heyetlerinde seçme ve seçilebilme, 1934 yılında ise, Türkiye Büyük Millet Meclisi’ne girebilme haklarını elde etmişlerdir. 5 Aralık 1934 tarihi Ulu Önder Gazi Mustafa Kemal Atatürk tarafından Türk kadınına seçme ve seçilme hakkının verildiği gün olarak tarihe geçmiş ve Türk kadınlarının bir çok Avrupa ülkesinden önce elde ettiği bu kazanım o günden beri “Dünya Kadın Hakları Günü” olarak kutlanmıştır. Atatürk’ün kadına verdiği önemi bir kez daha ortaya koyan bu tarih ülkemize gerçek demokrasinin geldiği gündür.  Çünkü demokrasi bir “katılım rejimidir.” Katılımdan söz edebilmek için kadın- erkek, genç-yaşlı, müslim- gayri müslim her Türkiye Cumhuriyeti vatandaşının oy kullanma ve seçilme hakkı olmalıdır.  Olması gereken gerçek demokrasinin anlamı budur. 1935 yılında yapılan milletvekili seçimlerinde, Meclis’e 18 Kadın milletvekili girmiş, Türk Kadınlar Birliği aynı yıl Cumhuriyetin ilk uluslararası “Dünya Kadınlar Birliği” toplantısına da ev sahipliği yapmıştır.

Kadınların siyasi haklarını elde etmesi, eşit temsil ve katılım için kurulmuş olan ve Cumhuriyetle yaşıt tek kadın örgütü olan Türk Kadınlar Birliği, Cumhuriyetin 101. Yılını yaşarken bugün artış gösterdiği söylenen sonuçların bile son derece düşük ve yetersiz olduğunun bilincindedir. Bu amaçla, siyasi partilerin bu konuda daha kararlı ve istekli tutumlarını görmemiz gerekmektedir. Partiler, kadının siyasete katılımı hususunda mevcut yapılanlarla yetinip, övünmemelidir. Biz iktidar olsun, muhalefet olsun parti fark etmeksizin bu çağrımızı herkese yineleyecek ve amacımıza ulaşıncaya kadar mücadelemizden vazgeçmeyeceğiz. Nüfusun yarısını oluşturan kadınlar için eşit temsil ve eşit katılım istemeye, mevcut durumda yüzde yirmi bile olmayan kadın temsil oranlarını yüzde ellilere ulaştırıncaya kadar yılmadan çalışmaya devam edeceğiz.  Bu mücadele bizim Kurtuluş Savaşında vatanımızı kurtarmak için canını ortaya koyan, şehit ve gazi olan, kundakta bebeğini bırakıp cepheye koşan, inanılmaz bir direniş, inanç ve kararlılık örneği gösteren, cesur Kuvayi Milliye kadınlarımız Hatice Bacı’ya, Tayyar Rahime’ye, Gördesli Makbule’ye, Ayşe Binbaşı’ya, Halime Çavuş’a ve daha nice isimsiz kahramanımıza olan borcumuzdur. Yaşasın Mustafa Kemal Atatürk, Yaşasın Cumhuriyet Devrimleri…” ifadelerini kullandı.

Urla Kent Konseyi Kadın Meclisi Başkanı Nilgün Göçük ise “5 Aralık 1934 tarihinde Türk kadınına Seçme ve Seçilme Hakkı verilmesi yasanın kabulünün 90. yıldönümünü hep birlikte gururla kutlamak amacıyla bir araya geldik.

Milletlerin uygarlık yolunda gösterdiği ilerleme, kadına verdiği değer ile ölçülmelidir.

 Gazi Mustafa Kemal; ‘Bir toplum aynı amaca bütün kadınları ve erkekleri ile beraber yürümez ise ilerlemesine teknik olarak imkân ve bilimsel olarak ihtimal yoktur.’ demek suretiyle Türk kadınına verdiği değeri ve kadının toplumların gelişmesinde ve ilerlemesindeki önemini vurgulamıştır

Cumhuriyetle birlikte kadının erkekle eşit bir yurttaş olması yönünde önemli adımlar atılmış ve bu yön de yasal düzenlemeler yapılmışsa da bugün hala kadınların “eşit yurttaş” olamadıkları açıktır. Nüfusumuzun yarısını oluşturan kadınlar karar alma mekanizmalarında yeterince yer almamaktadır.

Bugün, maalesef Kadının en temel İnsan Hakkı olan yaşam Hakkının elinden alındığı bir süreci yaşamaktayız. Karar alma mekanizmalarında kadının eşit temsille yer alması gerektiğini savunan ve mücadele eden kadınlar olarak bizler bugün kadınların kendi hayatlarıyla ilgili karar aldıklarında bunu canlarıyla ödediklerini görmenin büyük ıstırabı ve öfkesi içerisindeyiz.

Toplumsal cinsiyet eşitliğinin sağlanması Devletin sorumluluğundadır. Kadının özgür ve eşit bir birey olduğunun kabul edilmesi Kadının İnsan Haklarının İhlalini ortadan kaldıracaktır. Bunun içinde Devletin başta Eğitim olmak üzere tüm Kurum ve Kuruluşlarıyla birlikte koordineli ve samimi olarak toplumda kadına bakış açısını değiştirecek, zihniyet dönüşümünü yapacak politikalar üretmesi ve uygulamaya koyması zorunludur.

 Bireylerin ve toplumun zihniyet dönüşümünü sağlayacak bilimsel çalışmaların ve buna bağlı hukuki değişikliklerin yapılması gerekmektedir.

Kız çocuklarının kesintisiz laik eğitim alması, kadın istihdamını arttıracak politikalar üretilmesi, erken yaşta evlenmelerle etkin mücadele edilmesi, kadına yönelik şiddet ve istismarın önüne geçilmesi gibi kadın-erkek eşitliğini sağlamaya yönelik adımlar hızla atılmalıdır.

Türkiye, dünyada kadına bu hakkı ilk defa veren devletlerin başında gelmektedir. Türkiye Büyük Millet Meclisi Türk kadınına, belediye seçimlerine katılma hakkı; muhtar, köy ihtiyar kurulu üyeliğine seçme ve seçilme hakkı ve milletvekili seçme ve seçilme hakkı gibi hakları, birçok Avrupa ülkesinden önce vermiştir.

Şunu da belirtmeliyim ki sadece ülkemizin değil, tüm dünyanın kanayan yarası olan kadınların uğradığı haksızlıklar, ayrımcılıklar ve şiddet karşısında kadının yanında yer almak, insan olan herkesin görevidir.

Tüm bunların yapılabilmesi içinde kadın bakış açısına sahip kadın Milletvekili sayısının artmasının gerekliliği ortadadır. Bız Urla Kent Konseyi Kadın Meclisi olarak her zaman Kadının İnsan Haklarının sağlanması yönündeki mücadelemizi sürdüreceğimizi kamuoyuyla paylaşıyoruz.

Büyük Önder Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün liderliğinde kurulan Türkiye Cumhuriyeti; akıl ve bilimi temel alarak vatandaşlarımızı çağdaş dünyanın değerleriyle buluşturmuş, Türk kadınının toplumsal konumunun yükseltilmesi sağlanmıştır.

Bu düşüncelerle tüm kadınlarımızın, ‘Kadın Hakları Günü’nü en içten dileklerimle kutluyor; sevginin, şefkatin ve özverinin simgesi olan kadınlarımıza başarı, sağlık, mutluluk ve esenlikler diliyor; saygılarımı sunuyorum.

Kıymetli katılımlarınız için teşekkürlerimizi sunuyoruz. Kadın dostu belediye başkanımız Selçuk BALKAN’a da biz kadınlarla birlikte olduğu için teşekkürler” dedi.

Tören, Urlalı kadınların temsili oy kullanmasının ardından müzik dinletisi ile sona erdi.