Açıklanan TUİK verilerine göre ülkemizdeki her türlü suçlarda büyük artışlar olmuş.
Ekonomideki bozulma, toplumsal çürümeler günümüzde yaşanan çok büyük sıkıntıları barındırıyor toplum yapımızın niçin bu hallere geldiği aslında üzerinde durulacak en önemli husustur toplum yapısındaki dejenerasyon ve ahlaki anlamdaki bozulmalar günden güne giderek çoğalıyor gidişat pek iyi görünmüyor, her türde işlenen suçlardaki artışlar giderek yükseliyor
TUİK tarafından açıklanan verilere göre, hırsızlıklar 7 kat artarken kaçakçılık suçları 9 kat artmış, cinayetler 6 kat cinsel suçlarda ise 10 kat artış olduğu belirtiliyor. Son 11 yılda cezaevine girenlerin sayısı ise 3,8 kat artmış (denetimli salıverilenler hariç) en fazla hırsızlık, uyuşturucu ve kaçakçılık alanındaki suçlarda ve cinsel tacizler, kadın cinayetleri ve bunun gibi daha birçok suçlarda patlamalar yaşandığı belirtiliyor.
Ekonomideki bozulmalardan kaynaklanan çeşit sıkıntılar yaşanıyorken bir de suçlularla uğraşılanlar artık yeter dedirtecek kadar çoğalıyor, dengesiz insanlardaki davranış bozuklukları çok fazla olunca suçlarda çoğalıyor dürüst karaktere sahip olmayanları da çeşitli suçlara meylettiriyor eskilerin bir sözü şöyle der ”aç tavuk ambar deler” derler ya o misal ama hiçbir bahane suç işlemeyi diğer insanlara zararlar vermeyi toplumu rahatsız etmeyi makul gösteremez kötülüklerin üstünü örtemez, yasaların yeteri kadar caydırıcı olmaması denetimli serbestlik olayı bazı belirli suçlardaki hapis kararı olmayışı suçlulara daha çok suç işleme alanları mı oluşturuyor dedirten sıkıntılı durumlar yaşanıyor
Ülkemiz tutuklu sayısında dünyada 8.ci ülkeymiş, 1.ci ABD, 2 cisi Çin sonrasında Brezilya, Rusya, Hindistan geliyormuş. Ülkemizde son 7 yılda 141 cezaevi daha yapıldığı gelecek yıl açılacak olan 39 cezaeviyle birlikte toplamda cezaevi sayısının ise 355’e çıkacağı belirtiliyor.
Giderek ağırlaşan hayat şartları ve pandemi nedeniyle ağır travmalar yaşanan toplumumuzda maddi nedenlerden dolayı artık hayattan hiç ümidi kalmayıp intihar edenler de çok faz sayılarda ancak diğer yanda yasaların caydırıcı olmayışı ve denetimli serbestlik olayını fırsat bilen suç makineleri tam hızla her zaman değişik alanlarda suçları işliyorlar ama bunun acısını toplumdaki dürüst insanlar çekiyorlar zira haklarını yasaların sert olmadığından kaybedip çok fazla kayıplar yaşıyorlar hem maddi hem manevi kayıplarını nasıl telafi edeceklerini bilemiyorlar, bunu bilen suç makineleri ise azıttıkça azıtıyorlar gözleri hiçbir şeyden korkmadan suç işlemeye devam ediyorlar.
Ahlaki değerlerimizden kopmadan düzgün rahat yaşanacak ülkemizin içindeki toplumsal çürümelerin hiç yaşanmadığı bir toplum modelinin olabilmesi insan hayatının ve haklarının hiçe sayılmadığı güzel günlerin gelmesi için gerekli ne varsa yapılmalıdır, aksi takdirde “yapanın yanına kâr kaldığı” kötülükler hiç bitmez aksine toplumu yok edecek raddeye dayanır.