Sevgili okuyucular,
Gerçekte; halkın sesi, kulağı ve gözü olma özelliği taşıyan basın-yayın organları (Medya) ne yazık ki son 20 yılda siyasi iktidarların borazanı olma yolunda devam ediyorlar.
Bunun en açık örnekleri, ulusal yayın organları. Tabii bunlara bir takım yerel yayın organları da dahil. Ama gerçekten halka hizmet etmeyi gaye edinen yerel yayın organları ise yayınına devam edebilmek için ilan-reklam almakta zorlanıyor.
Çünkü tarafsız yayın yapan, gerçekleri dile getiren yayın organlarına siyasi iktidarın baskısından-korkusundan ilan-reklam verilmiyor. Siyasi iktidarları eleştiren haberlerin, yazıların yer aldığı yayın organları ne yazık ki kısa bir süre sonra yayınlarına son veriyorlar.
Yayın organları-medya; siyasi iktidarların mı sesi yoksa halkın mı sesi diye sorarsak, çoğunluk yayın organları siyasi iktidarın sesi diyebiliriz. Çünkü yayın organları tüccarların elinde. Yöneticileri, yazarları da patronla- siyasi iktidar arasında diyalog kuran komisyoncu diyeceğimiz sözde gazeteciler-yazarlar.
Bu durum 4. Kuvvet olarak bilinen medya’ya büyük bir darbedir.
……
Bugün Urlalıların sesi, kulağı ve gözü olan PENCERE HABER gazetesi de maddi sıkıntılarına rağmen Urlalı bazı esnafın desteği ile zor şartlar altında yayınına devam edip, ilçenin ve halkının sorunlarını zorlukla dile getirmeğe çalışıyor. Bu konuda gazetenin sahibi Göksel Kayseri’yi, reklamlarıyla destekleyen bazı Urlalı esnafları, kuruluşları ve fahri olarak yazılarıyla katkıda bulunan arkadaşları da kutluyorum.
……
MEDYA OLMADIKÇA HALK AYDINLANAMAZ
Yukarıda da ifade ettiğimiz gibi basın-yayın organları halk ile siyasi iktidarlar arasında iletişimi sağlayan birer fahri elçilerdir. İyiyi de kötüyü de halka bildirir. Ancak bu görevi yerine getirebilmek için basının-yayının kısaca medyanın hür olması gerekir. Ne yazık ki, AKP iktidarı döneminde bu hürriyet kısıtlandı. Bu iktidarın yanlışlarını yazan-yayınlayan gazetelerin ilan ve reklamları kesiliyor...
Cumhuriyet’te yazan Avukat Turan Karakaş’ın ifade ettiği gibi; Basın özgürlüğü düşüncenin iletilmesini ve dolaşımını gerçekleştirerek bireyin ve toplumun bilgilenmesini sağlar.”
Gözlem gazetesi yazarı Öcal Uluç’un da dediği gibi, ortalıkta gazeteciliği bilmeyen gazeteciler de gazetelerde yer almakta.
SEVDİĞİM SÖZCÜK: İnsanda şeref ve faziletin iki belirtisi vardır; hiddet zamanında yumuşaklık, kudret zamanında bağışlamak.”
* * *
GÜNÜN FIKRASI
Nasrettin Hoca ormana odun toplamağa gittiğinde eşeğini kaybetmiş ve aramağa başlamış. Bu sırada tanıdıklarına rastlamış. Tanıdıklar bu sırada hocaya
- Kıyamet ne zaman kopacak Hocam?” diye bir soru sormuşlar. Hoca o kızgın haliyle şu cevabı vermiş;
-Karım eşeğin kaybolduğunu duyunca kıyamet kopacak” demiş.
* * *
GÜNÜN ŞİİR’İ
Denizlerimiz var, güneş içinde;
Ağaçlarımız var, yaprak içinde;
Sabah akşam gider gider geliriz,
Denizlerimizle ağaçlarımız arasında,
Yokluk içinde.
Orhan VELİ